Bilgi
|
İletişim
|
Oturum
|
Listeler
SURE ADLARI
Kelimeyi dinlemek için ikona, ayrıntıları görmek için kelimeye tıklayınız.
abese suresi
abese su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in sekseninci sûresi. Abese fiilinin masdarı olan abs, “hoşnutsuzluk sebebiyle yüzdeki ifadenin değişmesi, yüz ekşitme, surat asma ve kaş çatma” gibi mânalara gelir. Âyet sayısı kırk ikidir.
adiyat sūresi
a:diya:t su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yüzüncü sûresi. Mekke döneminde Asr sûresinden sonra nâzil olmuştur. Medenî sûrelerden olduğu da söylenmiştir. Ancak konusu ve üslûbu itibariyle Mekkî sûrelerin belirgin özelliğini taşımaktadır. Yeminle başlayan sûrelerden olup on bir âyettir
ahkaf suresi
ahKa:f su:resi
'k' sesini ince okumamak gerekiyor. ikinci a kalın ve uzun.
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in kırk altıncı sûresi. 35 ayet. Ahkaf, “uzun, meyilli ve yüksekçe kum yığını” mânasına gelen hıkfın çoğulu olup, “eğri büğrü kum tepeleri” demektir.
ahzâb suresi
ahza:b su:resi
Anlam:
Çok konulu surelerin başında gelen Ahzâb suresi, Kur'an'ın en yoğun surelerinden biridir. Tamamı Medine devrinde nâzil olan sûre yetmiş üç âyetten ibaret olup, Kur’ân-ı Kerîm’in otuz üçüncü sûresidir. Adını, 20 ve 22. âyetlerinde geçen ahzâb kelimesinden almıştır.
alak suresi
alâK su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in doksan altıncı sûresi olan Alak suresi, on dokuz ayetten meydana gelmiştir.
ankebut suresi
ankebu:t su:resi
Anlam:
Altmış dokuz âyetten meydana gelen ve Kur’ân-ı Kerîm’in yirmi dokuzuncu sûresi olan Ankebût suresi, Mekke devrinde nâzil olmuştur. Sûre, "örümcek" anlamına gelen ismini kırk birinci âyette geçen "ankebût" kelimesinden almıştır ki, bu âyette Allah’tan başkasına güvenenlerin durumu, ördüğü ağa güvenen örümceğin haline benzetilmiş ve ağdan ibaret olan örümcek evinin evlerin en çürüğü olduğu açıklanmıştır.
araf suresi
a:ra:f su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yedinci sûresi olan A‘râf suresi, Mekke devrinde nâzil olan en uzun sûredir. 206 ayetten oluşan sûre, ismini 46 ile 48. âyetlerde geçen “a‘râf” kelimesinden almış olup, sûrede geçtiği şekliyle a‘râf, cennet ile cehennem arasındaki surun yüksekçe yerleridir.
asr suresi
asr su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in en kısa surelerinden bir olan Asr suresi, üç âyetten ibarettir. Mekke'de inen ilk surelerden olup, Kur'an'da 103.sırada yer almaktadır. Masdar olarak “hapsetmek, menetmek; vergi vermek; sıkıp suyunu çıkarmak” demek olan asr, isim olarak “mutlak zaman, özellikle içinde bulunulan zaman, 100 senelik zaman dilimi, gündüz, gece, sabah, akşam, ikindi vakti” gibi mânalara gelir.
bakara suresi
baKara su:resi
Anlam:
الْبَقَرَةِ 286 ayetten oluşan Bakara sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’in ikinci ve en uzun sûresidir. Bakara, Arapçada “sığır, inek” anlamına gelmekle beraber, surede sığır cinsi için değil özellikleri olan bir tek inek için kullanılmıştır.
beled suresi
beled su:resi
Anlam:
Yirmi âyetten meydana gelen ve Kur’ân-ı Kerîm’in doksanıncı sûresi olan Beled suresi, Mekkî olup, adını ilk iki âyetinde geçen “beled” kelimesinden almıştır. Beled sözlükte “şehir, memleket” manalarına gelirse de burada Mekke şehri kastedilmektedir.
beyyine suresi
beyyine su:resi
Anlam:
Sûrenin başlangıcını oluşturan “lem yekün” lafzıyla da anılan Beyyine suresi, Kur’ân-ı Kerîm’in doksan sekizinci sûresi olup, sekiz âyetten meydana gelmiştir. Adını birinci âyette geçen ve “kesin ve açık delil” anlamına gelen "beyyine" kelimesinden almıştır.
buruc suresi
buru:c su:resi
Anlam:
Burçlar suresi. Mekke döneminin ortalarında, müşriklerin müminlere işkence etmeye başlamaları üzerine nâzil olan Burûc sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’in seksen beşinci sûresidir ve yirmi iki âyetten ibarettir. Sure, “kısa surelerin uzun olanları” gurubunun sonuncusudur.
casiye suresi
ca:siye su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in kırk beşinci sûresi olan Câsiye sûresi, otuz yedi ayetten ibaret olup, Mekke devrinde nâzil olmuştur. Adını, yirmi sekizinci âyette geçen ve “diz çökmüş” veya “bir araya gelmiş” anlamlarına gelen câsiye kelimesinden almıştır.
cin suresi
cin su:resi
Anlam:
"Görünmeyen varlıklar" anlamına gelen adını, bir cin topluluğunun Hz. Peygamber’den Kur’an dinlediğini bildiren birinci âyetten almıştır. Mekke devrinde nâzil olan ve yirmi sekiz âyetten meydana gelen Cin sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’in yetmiş ikinci sûresidir.
cuma suresi
cuma: su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in altmış ikinci sûresi olan Cum'a suresi, Medine devrinde, hicretin birinci yılında nâzil olmuştur. Âyet sayısı on bir olup, adını, cuma namazı için ezan okunduğunda camiye gitmeyi emreden dokuzuncu âyetinden almıştır.
duha suresi
duha: su:resi
Anlam:
Adını birinci ayetteki “kuşluk vakti” anlamına gelen duhâ kelimesinden alan ve Mekke devrinde nâzil olan Duhâ sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’in doksan üçüncü sûresi olup, on bir âyetten ibarettir.
duhan suresi
duha:n su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in 44. sûresidir. İsmini onuncu âyette geçen ve “duman” anlamına gelen duhân kelimesinden almıştır.
enam suresi
en/a:m su:resi
Anlam:
165 ayetten meydana gelen ve Kur’ân-ı Kerîm’in altıncı sûresi olan bu En’am sûresi, ismini 136, 138 ve 139. âyetlerde geçen “deve, sığır, koyun ve keçi” anlamına gelen en‘âm kelimesinden almıştır.
enbiya suresi
enbiya: su:resi
Anlam:
Mekke devrinin sonlarına doğru nâzil olan Enbiyâ sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’in yirmi birinci sûresi olup, 112 âyetten meydana gelmiştir. Sûre "peygamberler" manasına gelen adını muhtevasından almış olduğu gibi, surede on sekiz peygamberin adı zikredilmiştir.
enfal suresi
enfâ:l su:resi
'a' sesi uzun ve ince.
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in sekizinci sûresi.Enfâl, savaş ganimeti anlamındaki nefel'in çoğuludur.
fatiha suresi
fa:tiha suresi
Son 'a' sesini uzatmamak gerekiyor
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in ilk suresi olan Fatiha suresi yedi ayet olup, Mekke devrinin ilk yıllarında ve tamamı bir defada inmiştir. Fatiha “açmak, açıklığa kavuşturmak, meşakkati gidermek, başlamak” anlamındaki fetih kökünden türemiş bir isim olduğu gibi “bir şeyin evveli, başlangıcı” manasında da kullanılır.
fatır suresi
fa:Tır su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in otuz beşinci sûresidir, 45 ayettir. Adını ilk âyette geçen “Yarmak, kabuğunu yarıp ortaya çıkmak, yaratıp ortaya çıkarmak” anlamındaki “fâtır” kelimesinden almıştır.
fecr suresi
fecr su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in seksen dokuzuncu sûresi olan Fecr suresi, otuz ayetten ibarettir. “Şafak sökmesi, tan yerinin ağarması” veya “şafak vakti, tan yeri” anlamına gelen fecre yemin ile başlayan sûreye “Ve’l-Fecri” sûresi de denilmiştir.
felak suresi
felâK su:resi
Anlam:
Beş âyetten ibaret olan ve Kur’ân-ı Kerîm’in 113. sırasında yer alan Felak sûresi, adını ilk âyette geçen, yarıp çıkaran manasındaki "felak" kelimesinden almıştır.
fetih suresi
fetih su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in kırk sekizinci sûresi olan Fetih sûresi, 29 ayettir. İsmini ilk âyette geçen “feth” kelimesinden almıştır. Bu ayette "büyük fetih" terkibinde yer alan kelime sûre içinde "yakın fetih" şekliyle iki yerde daha geçmekte ve bunun Mekke’nin fethedileceğine dair bir işaret olduğu kabul edilmektedir.
fil suresi
fi:l su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’de adını muhtevasında yer alan hayvanlardan alan beş sureden bir olan Fîl sûresi, Mekke devrinde nazil olmuştur. Beş âyetten ibaret olup, Kur'an'ın yüz beşinci sûresidir. Konusu, Hz. Peygamber’in doğumundan biraz önce vuku bulan ve tarihte Fil Vak’ası adıyla anılan Kâbe'ye saldırı olayıdır.
furkan suresi
furKa:n su:resi
'a'sesi uzun. Kısa okumamak gerekiyor.
Anlam:
77 âyetten meydana gelen ve Kur’ân-ı Kerîm’in 25 sûresi olan Furkān sûresi, ismini birinci âyette geçen ve “hak ile bâtılı birbirinden ayırma” anlamına gelen “furkân” kelimesinden almıştır. Kur’ân-ı Kerîm’e furkān denilmiştir ki, bunun sebebi itikadda hak ile bâtılı, haberde doğru ile yalanı, amelde gerçek ile sahteyi birbirinden ayırmış olmasından dolayıdır.
fussilet suresi
fussilet su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in kırk birinci sûresi olan Fussılet sûresi, elli dört ayetten meydana gelmiştir. Sûre adını, 3. âyette geçen ve “ayrıntılarıyla açıklandı” anlamına gelen fussılet kelimesinden alır.
gaşiye suresi
ğa:şiye su:resi
Baştaki harf aslında 'ğayn' olduğu için akademik seslendirmelerde 'ğ' sesini belli etmek gerekebilir.
Anlam:
Sure, adını birinci âyette geçen “örten, bürüyen, kaplayan” veya “örtü, ansızın gelip insanı saran üzücü ya da sevindirici hadise” mânasına gelen gâşiye kelimesinden almıştır. Kur’ân-ı Kerîm’in seksen sekizinci sûresi olup, yirmi altı âyetten oluşmuştur.
hac suresi
hac su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yirmi ikinci sûresi olan Hac suresi, yetmiş sekiz ayet olup, adını, Allah’ın Hz. İbrahim’e Kâbe’nin ziyaret edilmesiyle ilgili emrini ihtiva eden 27. ayetindeki “hac” kelimesinden almıştır.
hadid suresi
hadi:d su:resi
Anlam:
Demir, sınır, karşı çıkmak, keskin. Kur’ân-ı Kerîm’in elli yedinci sûresi olup, yirmi dokuz ayetten meydana gelmiştir. Adını 25. âyette geçen ve “demir” anlamına gelen hadîd kelimesinden almıştır. Bununla beraber ayette nimet olarak sayılan üç şeyden biri olan demirin, adaletin elinde silah olursa adaletin aracı, zulmün elinde silah olursa zulmün aracı olduğuna işaret edilmiştir.
hakka suresi
ha:KKa su:resi
Anlam:
Sure, elli iki âyetten meydana gelmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’in altmış dokuzuncu sûresi olup, ismini ilk ayetlerinde geçen ve "kıyamet" manasında kullanılan “hâkka” kelimesinden almıştır. “Hak, hukuk, hesap, her şeyin ortaya çıkacağı, gerçekleşeceği gün” anlamlarına gelen bu kelime, daha ziyade önceden haber verilen bir sıkıntı veya musibetin başa gelmesiyle ilgili olarak kullanılmaktadır.
haşr suresi
haşr su:resi
Anlam:
Medine döneminde Uhud Gazvesi’nden sonra hicretin 4. yılında nâzil olan Haşr suresi, yirmi dört âyet olup, Kur’ân-ı Kerîm’in elli dokuzuncu sûresidir
hicr suresi
hicr su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in on beşinci sûresi. Âyet sayısı doksan dokuz olup, ismini sekseninci âyette geçen "Kayalık arazi" anlamına gelen "hicr" kelimesinden almıştır.
hucurat suresi
hucu:ra:t su:resi
'huccu:rat', 'hucu:rat' veya 'a' kısa olarak 'hucurat' şeklinde hatalı telaffuz etmemeye dikkat etmeli
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in 49. sûresidir. 18 ayettir. Sûre ismini 4. âyette geçen “hücreler” manasındaki “hucurât” kelimesinden almıştır ki, Arapçada tahtadan, çalı veya hurma dallarından yapılmış tek gözlü basit evlere bu ad verilirdi.
hud suresi
hû:d su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in on birinci sûresi olan Hûd suresi, 123 ayetten meydana gelmiş olup, adını 50, 53, 58, 60 ve 89. âyetlerde geçen Hûd peygamberin adından almıştır.
hümeze suresi
hümeze su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in 104. sûresidir. 9 ayettir. İsmini ilk âyette geçen, “başkalarını arkadan çekiştirip kötülemeyi huy edinen kimse” anlamındaki "hümeze" kelimesinden almıştır.
ibrahim suresi
ibra:hi:m su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in on dördüncü sûresi olan İbrahim suresi, Mekke döneminde Nûh sûresinden sonra nâzil olmuştur. Mushaf'ta elif-lâm-râ harfleriyle başlayan beşinci sûredir. Âyet sayısı elli iki olup, sure ismini, 35.ayette adı geçen ve Mekke’nin güvenliği, orada oturanların iyiliği için dua edip, onları Allah'a emanet eden Hz. İbrahim’den almıştır.
ihlas suresi
ihlâ:s su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yüz on ikinci sûresi olan İhlâs sûresi, dört âyetten ibarettir. Çok sayıdaki adları arasında, tevhid inancının veciz bir ifadesi olduğu için verildiği anlaşılan "İhlâs" ve sûrenin ilk âyeti olan “Gûl, hüvallāhü ahad” en çok kullanılanları olup, Türk sözlü kültüründe de “Kul hü” şeklinde, ayrıca “İhlâs-ı şerif” diye de bilinir.
infitar suresi
infiTa:r su:resi
Anlam:
Kur’an-ı Kerîm’in seksen ikinci sûresi, on dokuz âyet. Adını ilk âyette geçen "infetarat" fiilinin mastarından almıştır.
insan suresi
insa:n su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yetmiş altıncı sûresi olup, otuz bir âyetten meydana gelmiştir. Adını, insanın yaratılmadan önceki hiçliğini ifade eden birinci ayetteki “insân” kelimesinden almıştır. Ayrıca Dehr, Emşâc ve Ebrâr adlarıyla da anılmaktadır.
inşikak sûresi
inşiKa:K su:resi
Anlam:
Yarılma, ikiye ayrılma anlamında Kur’ân-ı Kerîm’in 84.sûresi.
inşirah suresi
inşira:h su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in seksen dördüncü sûresi olan ve yirmi beş âyetten meydana gelen İnşikāk suresi, adını ilk âyette geçen “yarılma, parçalanma” anlamındaki "inşakka" fiilinin mastarı olan inşikāk kelimesinden almıştır.
isra suresi
isra: su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in on yedinci sûresi olup, 111ayetten meydana gelmiştir. Adını, Hz. Peygamber’in Mekke’den Kudüs’e götürülüşünden bahseden ilk ayetindeki “gece yürüyüşü” anlamına gelen "isrâ" kelimesinden almıştır.
kadir suresi
kadir su:resi
‘Kadi:r’ şeklinde söylemek hatalıdır.
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği gecenin geniş rahmet ve bereketlere vesile olduğuna işaret edilerek Kur’an’ın insanlık için taşıdığı değer ve öneme, insanlığın ona olan ihtiyacına dikkat çekilen 97. sure.
kaf suresi
Ka:f su:resi
Anlam:
Mekke döneminde nâzil olan Kāf sûresi Kur’ân-ı Kerîm’in ellinci sûresi olup kırk beş âyetten meydana gelmiştir. Adını ilk âyetin başındaki kāf harfinden almakla beraber" Bâsikāt sûresi" olarak da isimlendirmiştir.
kafirun suresi
kâ:firu:n su:resi
Anlam:
İlk âyeti kâfirlere hitapla başladığı için Kâfirûn adını alan sure, Kur’ân-ı Kerîm’in yüz dokuzuncu sûresi olup, altı âyetten meydana gelmiştir.
kalem suresi
KAlem su:resi
Anlam:
İlk inen surelerden biri olan Kalem sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’in altmış sekizinci sûresi olup, elli iki âyetten ibarettir. Sure adını ilk âyette geçen “kalem” kelimesinden almakla beraber, “Nûn” suresi olarak da adlandırılmıştır.
kamer suresi
KAmer su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in elli dördüncü sûresi olup, elli beş âyetten meydana gelmiştir. İlk âyetinde ay manasındaki kamerin iki parçaya bölünmesinden bahsedildiği için bu adı almıştır.
karia suresi
KA:ria su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yüz birinci sûresi olup, on bir âyetten meydana gelmiştir. Adını, ilk üç âyette tekrar edilen “çarpan, kapıyı çalan”, mecazî olarak da “dehşetten yürekleri hoplatan” anlamlarındaki “kāria” kelimesinden almıştır.
kasas suresi
KAsAs su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yirmi sekizinci sûresidir. Seksen sekiz âyetten oluşan sure adını 25. âyette geçen ve “kıssa” kelimesinin çoğulu olan “kasas” kelimesinden almıştır.
kehf suresi
kehf su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in on sekizinci sûresi olan Kehf suresi, 110 âyet olup, Mekke döneminde nâzil olmuştur. Adını, 9 ile 26. âyetlerde yer alan Ashâb-ı Kehf kıssasında geçen mağara anlamındaki "kehf" kelimesinden almıştır.
kevser suresi
kevser su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yüz sekizinci sûresi Kevser suresi, üç âyetten ibaret olup, adını ilk âyette geçen ve "çok hayır, bol ikram, nimet sağanağı" manasına gelen "kevser kelimesinden almıştır. Kur’an’ın en kısa sûresidir.
kuranı kerim
Kur/a:nı Keri:m (kur-a-nı-ke-rim)
'kur'hecesinden sonra bir bölme yaparak okunmalı. 'a' sesi uzun. 'Kerim' kelimesinde 'i' sesi uzun. 'Kuuran' veya 'kuranıkerim' gibi telaffuzlar doğru değil. Hecelemek gerekirse kur-a-nı-ke-rim.
Anlam:
Kerîm Kur'ân, Allah'ın Son Peygamber Hz. Muhammed (SAS) vasıtasıyla insanlara gönderdiği son ilahî kitap. Kur'an-ı Azimü'ş-Şân Kitab-ı Mübin
kureyş suresi
Kureyş su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yüz altıncı sûresi olan ve dört âyetten meydana gelen Kureyş sûresi, Mekke döneminde nâzil olmuştur. Kureyş kabilesinden bahseden sure adını Kur'an'da geçtiği tek yer olan ilk ayetinden almıştır.
kıyame suresi
Kıya:me su:resi
Anlam:
kırk âyetten ibaret olup, Kur’ân-ı Kerîm’in yetmiş beşinci sûresidir. "Kalkış günü" anlamındaki adını hem muhtevasından hem de ilk âyette geçen ve ölümden sonra dirilmeyi ifade eden "kıyâme" kelimesinden almıştır.
leyl suresi
leyl su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in doksan ikinci sûresi olan Leyl suresi, yirmi bir âyetten ibaret olup, Mekke döneminin ilk yıllarında nâzil olmuştur. Adını ilk ayetindeki gece anlamına gelen “leyl” kelimesinden almıştır.
lokman suresi
lokma:n su:resi
Ayet meali seslendirmeleri hariç 'Lokman' kelimesindeki 'a' sesi uzatmadan okunmakta
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in otuz birinci sûresi olan Lokmân suresi, otuz dört âyet olup, Mekke döneminde nâzil olmuştur. Kureyş müşriklerinin Lokman hakkında soru sormaları üzerine indirildiği rivayet edilen sure, adını 12 ile 19. ayetler arasında geçen ve bilge bir kişi olan Lokmân’ın oğluna verdiği öğütlerin yer aldığı ayetlerden almıştır.
maide suresi
ma:ide su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in beşinci sûresi olan Mâide sûresi, 120 âyetten meydana gelmiş ve ismini 112 ile 114. âyetlerde geçen “sofra” anlamındaki mâide kelimesinden almıştır.
maun suresi
ma:u:n su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in 107. sûresidir ve yedi âyetten ibarettir. Adını son âyetinde geçen ve “zekât; komşular arasında sıkça ödünç alınıp verilen çeşitli ev eşyası” anlamlarına gelen “mâûn” kelimesinden almıştır.
mearic suresi
mea:ric su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yetmişinci sûresi olan Meâric suresi, kırk dört âyetten ibarettir. Mekke döneminin ortalarında nâzil olmuştur. Sure, ismini üçüncü âyette geçen, “yükselme dereceleri ve yolları, gökler, bol lütuf ve nimetler, cennette Allah’ın sevdiklerine vereceği dereceler” anlamlarındaki meâric kelimesinden almıştır
meryem suresi
meryem su:resi
Anlam:
Adını sûrede kendisinden geniş şekilde bahsedilen Hz. Meryem’den alan bu sure Kur’ân-ı Kerîm’in on dokuzuncu sûresi olup, doksan sekiz âyetten meydana gelmiştir.
muhammed suresi
muhammed su:resi
Anlam:
Adını ikinci âyetinde geçen Hz. Peygamber’in isminden almış olan Muhammed sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’in kırk yedinci sûresidir ve otuz sekiz âyetten meydana gelmiştir
mutaffifin suresi
muTaffifi:n su:resi
Anlam:
Adını ilk âyetinde geçen,“ölçü ve tartıda hile yapanlar” anlamındaki “mutaffifîn” kelimesinden alan sure "Tatfîf" adıyla da anılmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’in seksen üçüncü sırasında yer almış ve otuz altı âyetten meydana gelmiştir.
mücadele (mücadile) suresi
müca:dele (müca:dile) su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in elli sekizinci sûresi olan Mücâdile suresi, yirmi iki âyet olup, Medine döneminde nâzil olmuştur. Mücâdele ve Zıhâr sûresi olarak da anılır. Mücâdile adı, hakkını aramak için tartışan kadını ifade eder.
müddessir suresi
müddessir su:resi
Anlam:
Adını ilk âyette yer alan "örtüsüne bürünüp sarınan" anlamındaki "müddessir" kelimesinden alan sure, Kur’ân-ı Kerîm’in yetmiş dördüncü suresidir, elli altı âyetten meydana gelmiştir.
mülk suresi
mülk su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in altmış yedinci sûresi olup, otuz âyetten meydana gelmiştir. Yüce Allah'ın "mutlak hükümran" oluşunu ifade eden mülk adını ilk ayette geçen aynı kelimeden almıştır. Ayrıca Tebâreke isimleriyle de anılmıştır.
mümin suresi
mü'/min su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in kırkıncı sûresi olup, seksen beş âyetten meydana gelmiştir. Mekke döneminde nâzil olan sûre Firavun’un ailesine mensup olan mümin bir kişiden bahsedildiği için bu adı almıştır.
müminun suresi
mü'/minû:n su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yirmi üçüncü sûresi olup, yüz on sekiz âyettir. Sûre ismini, “İnananlar mutlaka kurtuluşa erecektir” meâlindeki ilâhî beyanla başlayıp müminlerin vasıflarını anlatan giriş kısmından almıştır.
mümtehine suresi
mümtehine su:resi
Anlam:
On üç âyetten meydana gelen Mümtehine sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’in altmışıncı sûresidir. 10. âyette, Hudeybiye Antlaşması’ndan sonra Mekke’den kaçarak Medine'ye gelen ve Müslüman olduklarını söyleyen kadınların niyetlerinin anlaşılması için imtihan edilmeleri emredildiğinden sureye mecazen, "imtihan eden" anlamında "mümtehine" denmiştir.
münafikun suresi
münâ:fiKu:n su:resi
Anlam:
Münafıkların genel karakter ve özelliklerinden bahsettiği için "Münâfikūn" diye adlandırılmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’in altmış üçüncü sûresi olup, on bir âyetten meydana gelmiştir.
müreselat suresi
mürselâ:t su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yetmiş yedinci sûresi olan Mürselât suresi, yeminle başlayan sûrelerden olup, elli âyetten ibarettir. Adını ilk âyetinde geçen ve "birbiri ardına gönderilenler" anlamındaki “mürselât” kelimesinden almıştır.
müzzemmil suresi
müzzemmil su:resi
Anlam:
Adını ilk ayetindeki "örtüsüne bürünen kimse" anlamındaki “müzzemmil” kelimesinden alan sure, yetmiş üçüncü sûresi olup, yirmi âyetten meydana gelmiştir
nahl suresi
nahl su:resi / nahil su:resi
nahL değil; okurken 'l'nin inceliği belirtilmeli.
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in 16. sûresi. 128 âyet. Adını, 68. âyette geçen bal arısı manasındaki “nahl” kelimesinden almıştır. Ayrıca surede insanlara verilen nimetlere temas edildiği için "Niam" yani "nimetler" sûresi olarak da anılmıştır.
nas suresi
nâ:s su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yüz on dördüncü ve son sûresi olan Nâs sûresi, altı âyetten meydana gelmiştir. Adını her âyetinin sonunda yer alan "insanlar" anlamındaki "nâs" kelimesinden almıştır
nasr suresi
nasr su:resi
Anlam:
110 suredir. 3 âyetten ibarettir. Nasr kelimesi yardım demektir. Fakat Allah ismine izafe edilip de nasrullah terkibine dönüştüğünde, manası "zaferin garanti edildiği yardım"a dönüşmektedir.
naziat suresi
na:zia:t su:resi
Anlam:
Adını ilk âyette geçen “söküp çıkaranlar” anlamındaki nâziât kelimesinden alan sure, Kur’ân-ı Kerîm’in yetmiş dokuzuncu sûresi olup, kırk altı âyetten meydana gelmiştir.
nebe suresi
nebe su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yetmiş sekizinci sûresi olup, kırk âyetten meydana gelmiştir. Adını ikinci âyette geçen "önemli ve büyük haber" anlamındaki nebe kelimesinden almakla beraber halk arasında daha çok ilk ayetteki "Amme" ismiyle anılmıştır.
necm suresi
necm su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in 53. sûresi olan Necm sûresi, altmış iki âyettir. Adını sûrenin başında yer alan necm kelimesinden almıştır. Necm "yıldız" manasına geldiği gibi bir bütünün parçalarına da bu ad verilmiştir.
neml suresi
neml su:resi
Söyleyiş kolaylığı açısından Türkçede 'Nemil' dendiği de olur.
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yirmi yedinci sûresi olan Neml suresi, doksan üç âyetten meydana gelmiştir. Süleyman sûresi de denilen sure, "karınca" manasına gelen adını, Hz. Süleyman’ın ordusuna yol veren karıncayla ilgili kıssanın anlatıldığı 18. âyetten almıştır.
nisa suresi
nisa: su:resi
'ni:sa:' şeklindeki hatalı söyleyişine dikkat etmek gerekiyor.
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in dördüncü sûresi olup, 176 âyetten meydana gelmiştir. Adını sûre içinde birçok yerde geçen kadınlar manasındaki “nisâ” kelimesinden almıştır
nuh suresi
nu:h sure:si
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yetmiş birinci sûresi olan Nûh suresi, yirmi sekiz âyettir. Muhtevasında Hz. Nûh’un Allah elçisi olarak görevlendirilmesinden ve inkârcı kavmine karşı verdiği mücadeleli tebliğ faaliyetlerinden söz edildiği için sûre bu adla anılmıştır.
nur suresi
nû:r su:resi
Anlam:
64 âyet olup Kur’ân-ı Kerîm’in yirmi dördüncü sûresidir. Adını “nûr âyeti” diye bilinen ve Allah’ın gökleri ve yeryüzünü aydınlatan nurunu tasvir eden 35. âyetten almıştır.
rad suresi
ra:d su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in on üçüncü sûresi olup, kırk üç âyetten meydana gelmiştir. Surenin on üçüncü âyetinde “gök gürültüsü” anlamına gelen "ra‘d" kelimesinin geçmesi ve bu anlamda inkârcılara uyarı maksadıyla nazil olması sebebiyle sure bu ismi almıştır.
rahman suresi
rahma:n su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in elli beşinci sûresi olan Rahmân sûresi, yetmiş sekiz âyettir. Adını ilk âyette geçen “rahmân” kelimesinden alan sure Allah'ın isimlerinden biriyle başlayan tek suredir.
rum suresi
ru:m su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in otuzuncu sûresi olup, altmış âyetten meydana gelmiştir. Adını, Bizans-Pers savaşlarının akıbetine dair mucizevî bir haberin yer aldığı ilk ayetinden almıştır.
sad suresi
sa:d su:resi
Anlam:
Seksen sekiz âyetten meydana gelen Sâd sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’in otuz sekizinci sûresidir. Adını ilk kelimesi olan "sâd" harfinden almakla birlikte, sûrede Hz. Dâvûd’dan bahsedildiği için Dâvûd sûresi diye de anılmıştır.
saf suresi
saf su:resi
Anlam:
14 âyet olup, Kur’ân-ı Kerîm’in altmış birinci sûresidir. Adını müminlerin saf tutarak Allah yolunda savaştıklarını ifade eden dördüncü ayetteki “saff” kelimesinden almıştır.
saffat suresi
sa:ffa:t su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in otuz yedinci sûresi olan Sâffât sûresi, yüz seksen iki âyet olup, adını ilk âyetin başındaki saf saf dizilenler anlamındaki “ve’s-sâffât”tan ibaresinden almıştır.
sebe suresi
sebe su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in otuz dördüncü sûresi olan ve elli dört âyetten oluşan Sebe suresi, adını on beşinci âyette geçen, baharat yoluna hükmeden Güney Arabistan'daki bir su uygarlığının adı olan Sebe kavminden almıştır.
secde suresi
secde su:resi
Anlam:
Kur'ân-ı Kerîm’in otuz ikinci sûresi olup, otuz âyetten meydana gelmiştir. Adını, 15. âyette Allah’ın ayetlerine iman edenler tasvir edilirken geçen secde edenler anlamındaki “sücced” kelimesinden almıştır.
taha (ta ha) suresi
Ta:ha: su:resi
Anlam:
Adını iki harften oluşan birinci ayetinden almış olan Tâhâ sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’in yirminci sûresi olup, 135 ayettir.
tahrim suresi
tahri:m su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in altmış altıncı sûresi olan Tahrîm suresi, on iki ayettir. İlk ayette geçen tahrîm kelimesi, haram kılmak, haram saymak ve mahrum bırakmak manalarına gelmekle beraber, boşama ile ilgili bazı yemin kısımlarını da içine almaktadır.
talak suresi
Talâ:K
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in altmış beşinci sûresi olan ve on iki ayetten meydana gelen Talâk sûresi, "boşama" anlamına gelen Talâk adını, bu konudan bahseden ilk âyetinden almıştır.
tarık suresi
Ta:rıK su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in seksen altıncı sûresi olup, on yedi ayetten meydana gelmiştir. Adını ilk âyette geçen “geceleyin gelen" anlamındaki târık kelimesinden almıştır.
tebbet (mesed) suresi
tebbet su:resi, mesed su:resi,
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in 111. sûresidir ve beş âyetten meydana gelmiştir. Mesed, Ebû Leheb ve Leheb adlarıyla da anılan sure, lâfzen "kurudu", zımnen "kahroldu" manasına gelen "tebbet" adını ilk kelimesinden almıştır.
tegabün suresi
teğa:bun su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in altmış dördüncü sûresi olan Tegābün sûresi 18 ayettir. Dokuzuncu âyette gerçek kar ve zararın ortaya çıkacağı mahşer gününden söz edilirken kullanılan ve "aldanma, aldatma, karlı çıkma" gibi manalara gelen “tegābün” kelimesi sureye ad olmuştur.
tekasür suresi
tekâ:sür su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’de yüz ikinci sırada yer almıştır. Sekiz âyetten meydana gelen sure, adını ilk âyette geçen ve "nüfus çokluğu, servet ve şerefle övünme" anlamında kullanılan "tekâsür" kelimesinden almıştır
tekvir suresi
tekvi:r su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in seksen birinci sûresi olup, yirmi dokuz âyetten meydana gelmiştir. “Küvvirat” ismiyle de anılan sure, adını ilk ayetinde geçen "dürülmek" manasındaki küvvirat fiilinin mastarından almıştır ki, bu dürülüş, yeryüzünün sonu kıyametin başlangıcı demektir.
tevbe suresi
tevbe su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in dokuzuncu sûresi, 129 âyet. Sûrenin başında besmele yer almamaktadır. Adını 117 ve 118. âyetlerde geçen “tevbe” kavramından almıştır. Bununla beraber “hiçbir sorumluluk kabul edilmeyeceğine dair bildiri” anlamına gelen ilk kelimesi berâetten dolayı "Berâe" adıyla da anılmış.
tin suresi
ti:n su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in doksan beşinci sûresi olup, sekiz âyetten meydana gelmiştir. Adını ilk âyette geçen ve lâfzen incir anlama gelen “tîn” kelimesinden almıştır. Vahiy parçalarının indiği yerleri temsil eden bazı meyve yiyecek isimlerine yeminle başlar
tur suresi
Tu:r su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in elli ikinci sûresi olan ve kırk dokuz âyetten meydana gelen Tûr sûresi, adını birinci âyette geçen, Sînâ dağına atfen "ulu dağ" manasındaki "tûr" kelimesinden almıştır.
vakıa suresi
va:Kıa su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in elli altıncı sûresi olan Vâkıa suresi, doksan altı âyetten meydana gelmiştir. Adını “mutlaka gerçekleşecek olan şey” anlamına gelen ve sûrenin birinci âyetinde geçen vâkıa kelimesinden almıştır ki, burada bu kelime kıyameti ifade etmektedir.
yasin suresi
ya:si:n su:resi
'i'nin uzatılmadığı söyleyiş de yaygındır.
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in otuz altıncı sûresi olup, seksen üç âyetten ibarettir. İbn Abbas'ın rivayetine göre sure "ey insan" anlamına gelen "Yâsîn" adını, ilk âyetini oluşturan iki harften almıştır.
yunus suresi
yu:nus su:resi
ilk 'u'nun kısa okunuşu genelde balık adını çağrıştırır.
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in onuncu sûresi olup,109 ayettir. Adını 98. âyetinde geçen ve istisnai bir kıssası olan Yûnus peygamber’in adından almıştır.
yusuf suresi
yu:suf su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in on ikinci sûresi olup, 111 âyettir. İçinde Yûsuf Peygamberin hikmetlerle dolu kıssası anlatıldığı için bu adla anılmıştır.
zariyat suresi
za:riya:t su:resi
Her iki 'a'sesi de uzun okunur.
Anlam:
Adını “savuran rüzgârlar” anlamındaki ilk kelimesinden alan sure, “Ve’z-zâriyât” diye de anılır. Kur’ân-ı Kerîm’in elli birinci sûresi olup, altmış âyetten meydana gelmiştir.
zilzal suresi
zilzâ:l su:resi
'a' uzun ve ince 'l' ince.
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in doksan dokuzuncu sûresi olan Zilzâl sûresi, sekiz âyetten ibarettir. "Deprem, sarsıntı" anlamına gelen adını ilk âyetinin son kelimesinden almış ve Zelzele sûresi diye de anılmıştır.
zuhruf suresi
zuhruf su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in kırk üçüncü sûresi olup, seksen dokuz âyetten meydana gelmiştir. Adını otuz beşinci âyette geçen altın ve mücevher anlamındaki “zuhruf” kelimesinden almıştır.
zümer suresi
zümer su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in otuz dokuzuncu sûresi olup, yetmiş beş âyetten ibarettir. Sûre zümre kelimesinin çoğulu olan ve sadece bu surede geçen adını 71. ve 73. âyetlerinde yer alan, “âhirette kâfir ve müminlerin oluşturduğu topluluklar” anlamındaki “zümer” kelimesinden almıştır.
âli imran suresi
a:li imra:n su:resi
Anlam:
Adını otuz üçüncü âyetinde geçen “âle İmrâne” ifadesinden alan Âl-i İmrân suresi, Kur’ân-ı Kerîm’in üçüncü sûresi olup, 200 ayettir. Âl “aile, sülâle, akraba ve hânedan” manasına geldiği gibi, “Peygamberlerin ümmeti, hükümdarların sadık tebaa ve has kulları” anlamına da gelir. İmrân ise özel isim olup, Hz. Meryem’in babasının adıdır ve Âl-i İmrân da, İmran ailesi demektir.
âlâ suresi
a:lâ: su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in seksen yedinci sûresi olan A‘lâ sûresi, on dokuz âyetten meydana gelmiş, Mekke devrinde nâzil olmuştur. Adını ilk âyette geçen "en üstün, en yüce" anlamındaki a‘lâ kelimesinden almıştır.
şems suresi
şems su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in doksan birinci sûresi olup, on beş âyetten meydana gelmiştir. Adını ilk âyetinde geçen ve “güneş” anlamına gelen “şems” kelimesinden almıştır.
şuara suresi
şuara: su:resi
Anlam:
Kur’ân-ı Kerîm’in yirmi altıncı sûresi olup, 227 âyetten meydana gelmiştir. "Sûretü’l-câmia" diye de adlandırılan sûre "şairler" anlamına gelen adını 224. âyetten almıştır ki, ayette kınanan şairlerin şiirleri kendilerini Allah'a değil, O'nunla inatlaşmaya götüren şairler olduğu belirtilmiştir.
şura suresi
şu:ra: su:resi
Anlam:
Adını otuz sekizinci âyette geçen ve danışarak hareket etme, istişare anlamındaki “şûrâ” kelimesinden almıştır. Kur’ân-ı Kerîm’in kırk ikinci sûresi olup, elli üç âyetten ibarettir.
115
madde.
Tümünü Dinle