ebu
ebū
(Ar. أَبُو)
TELAFFUZ
ebu:
'u' sesi uzun.
Ebû Hanîfe. (Hanifliğin, doğruluğun babası)
Ebû Bekir.
Ebü’l-Kāsım. (Kâsım'ın babası)
Ebû Hüreyre (Küçük kedi babası)
Ebu’l-Ferec (Neş’e babası)
Ebû Cehil (Cehaletin babası)
ANLAM
"Babası" anlamında Arapça bir künye. Lakap olarak kullanılır.
(Ar. eb “baba” kelimesinin merfû şekli ebū) 'Eb' kelimesinin, künye olarak kullanılan Arapça isim tamlaması şeklindeki özel isimlerin veya deyim niteliğindeki bâzı tamlamaların başında aldığı şekil. (Kubbealtı Lügati)
Ebû Hanîfe. (Hanifliğin, doğruluğun babası)
Ebû Bekir.
Başında harf-i târif bulunan kelimelerin önüne geldiği zaman “Ebü'l”, “Ebe'l” şeklini alabilir: Ebü’l-Kāsım. (Kâsım'ın babası -Peygamber Efendimizin künyesi-)
Kişinin anne, baba, dede, kardeş, amca, hala, dayı, teyze vb. yakınlarından birine izâfesinin künye olup olmadığında ihtilâf edilmiştir. Bu tür izâfeler daha çok, bir yakınıyla anılmanın kişiyi daha iyi tanıtacağı veya ona bir şeref kazandıracağı düşüncesiyle yapılır. Medih, zem ve vasıf ifade eden izâfeler künye değil lakap sayılır. Künye, yazım geleneğinde lakaptan sonra ve isimle nisbeden önce yazılır.
Künye kız veya erkek ayırımı yapılmaksızın en büyük çocuğa göre verildiğinden Resûl-i Ekrem, Ebü’l-Kāsım künyesini ilk çocuğu olan Kāsım’dan alırken sahâbeden Temîm ed-Dârî kızının adıyla Ebû Rukayye şeklinde künyelenmiştir.(İslam Ansiklopedisi)
İLGİLİ KELİMELER
Eklenme: 2016-07-10
| Gösterim: 2648